3D Plazma Full HD TV etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
3D Plazma Full HD TV etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Ağustos 2013 Pazar

3D Gözlükler ve Televizyon Seçimi


Hangi 3D Full HD TV?

3D TV teknolojisindeki yenilikler o kadar hızlı ki üretici firmalar pastadan büyük payı almak için zamana karşı yarışıyorlar ve bu nedenle bazen yanlış üretimler bile yapıyorlar.

Bu durum, çok araştırmayan, çok irdelemeyen tüketicilerin zarar görmesine neden oluyor. Aldığı cihaz bazen bir yılda eski veya tercih edilmeyen bir teknolojiye dönüşüyor. Maalesef 3D TV teknolojisi tam da böyle bir kararsızlık dönemi yaşıyor.

Üretici firmalar belli standartlarda henüz anlaşmış değiller. Bu yazının bir amacı da çok fazla teknik detaya girmeden insanları bu konuda biraz bilgilendirmek ve kararlarını doğru vermelerine yardımcı olmak…

3D Gözlük
3D TV satın alınacaksa tercih nedenlerinin başında kullanılacak 3D gözlüğün cinsi, yani SG (shutter glassses) veya FPR ( film type pattern retader) gözlüklerden hangisinin TV ile uyumlu olduğu gelmektedir.

Bazı televizyon markaları SG ( shutter glasses) aktif gözlüğü tercih ederek hareket alanlarını kısıtlamışlardır. Bu gözlükler pille çalıştığı, ağır olduğu, ekran karşısında sabit bir konumda oturmayı gerektirdiği, seyir açısının darlığı, yarım saati geçen seyirlerde göz yorgunluğu, mide bulantısı yaptığı, çok pahalı olduğu (150-250 tl ) için maalesef gelecekleri parlak görünmüyor.

Ayrıca alınan gözlüğün bir sonraki teknoloji ile veya bir başka marka ile uyumlu olup olmayacağı da kesin değildir. Oysa FPR ( film type pattern retader) pasif gözlükler pil gerekmediği için son derece hafiftir (16 gram) , ucuzdur (15-25 tl) ve saatlerce kullanıldığında bile rahatsızlık vermezler.

Bu gözlükle uyumlu bütün TV ve monitörlerde, bilgisayar, tablet PC’ler hatta cep telefonlarında bile kullanılabilir. Kolaylıkla edinilebilir. Pil, elektronik devre vs ihtiva etmediğinden kolay temizlenir, yıkanabilirler.

Bolca bulundurularak kalabalık bir izleyici kitlesi ile 3D TV izlenebilir. (Bazı firmalar 7 gözlük hediye etmektedir) TV karşısında sabit bir konum gerektirmediği gibi kafa hareketlerinden etkilenmez.

SG gözlüklerdeki gibi görüntünün üst üste binmesi rahatsızlığı yaşanmaz.
Yukarıdaki detaylardan anlaşılacağı üzere gözlük kullanma zorunluluğu varsa FPR 3D gözlük kullanılan televizyonlar tercih edilmelidir. Pasif gözlük de denilen bu tür gözlüklerin 3D görüntüyü algılamaları camlarının polarizasyon yapma yeteneğine dayanır. Yani camları bazı güneş gözlüklerinde olduğu gibi polarizedir.

Aktif (SG) gözlüğün aksine FPR gözlükler 3D televizyonla elektronik senkronizasyon kurmaya ihtiyaç duymazlar. Analog teknoloji ürünü Mavi, kırmızı renkli gözlükle 3D izlenen TV’ler artık iyice terk edildiği için bunlar hakkında fazla detaya girmeye gerek yoktur. Çünkü amacımız yeni 3D TV alacaklara bir öneri de bulunmak ise geleceği olan teknolojilerden bahsetmek daha yerinde olacaktır.

Gözlüksüz 3D TV
3D Full HD televizyonda henüz standartlar oluşmadı. Biraz beklemekle karşımıza yeni seçenekler çıkabilir. Geleceğin en önemli gelişmelerinden biri gözlüksüz izlenebilen 3D TV teknolojisidir.

Toshiba’nın 2012 yılının son çeyreğinde satışa sunmayı düşündüğü bu teknoloji şimdiden diğer 3D TV fiyatlarının ucuzlamasına neden olmuştur. Bu teknoloji başlangıçta biraz pahalı olabilir ama TV piyasasındaki rekabet kısa sürede onu da ucuzlatacaktır.

3D televizyonlar konusunda Samsung, LG, Philips, Toshiba’dan sonra Sharp ve güçlerini birleştirerek uzun hatalar zincirinden kurtulmak isteyen Sony-Panasonic ortaklığı da harekete geçmiştir. Bu arayışlar 1-2 yıl içinde meyvelerini vermeye başlayacaktır.

Sony’nin plazma TV üretiminden vazgeçmesi plazma TV’lerin de gelecekte yarış dışı kalacağının bir göstergesi gibidir. Özellikle Sharp yeni satışa sunduğu 80 inç ve quatrron teknolojisi ile ( rgb = kırmızı, yeşil, mavi yerine rgby= kırmızı, yeşil,mavi, sarı renklendirme) yani 4. renk olarak sarı rengi de ilave ederek netliği artırdığını iddia etmektedir. Tanıtımlarında kullandığı resimlerde de bu fark kolayca görünmektedir.

3D’ye ilave olarak, özellikle büyük ekranlı TV’ler için geliştirilen bir de 4K yani 4 kat pikselli (3840x 2160 quad full high definition) TV ler yola çıkmıştır. Bu teknolojinin kullanımı henüz çok sınırlıdır. Çünkü günümüzdeki Bluray’ler ( 1920x1080p) ve de TV yayınları ( 1280x720p) bu piksellere ulaşmaktan çok uzaktır. Ancak bu TV’ler gelen düşük pikselli görüntüleri upscale edebilmektedir. Bazı uzmanlar upscale in renklerin doğallığını azalttığını, hatta biraz photoshop etkisi yarattığını söylemektedirler. Sıradan TV izleyicilerinin beğenileri uzmanlardan farklı olabilir belki de bundan hoşnut bile kalabilirler.

3D Bluray
Bluray cihazı 3D’yi desteklemiyorsa, 3D televizyon, 3D gözlük ve 3D Bluray disk olsa bile televizyon 3D izlenemez. Hepsinin hem birbiriyle uyumlu teknolojide hem de Bluray cihazının 3D özellikli olması gerekir. Eski model Bluray cihazlarının çoğu 3D yi desteklemez.

3D film izlemek isteyen tüketicilerin bu detayı unutmamalarında fayda vardır.
Yeni nesil elektronik ürün almak isteyenlerin yola koyulmadan önce dikkat edecekleri özellik ve detayları yazılı bir listeye dönüştürmeleri eksik, yanlış, bir seçim yapmalarını önler. Kendi önceliklerini bu listede belirlerse aradığı ürünü daha kolay bulur. Çünkü şu anda piyasada artıları ve eksileriyle kafa karıştıracak kadar çok seçenek vardır.

Yeni nesil 3D TV’lerde resim yenileme hızlarının 120 hertz den 240 hertze, 400 ve hatta 800 hertze çıkması, kontrast oranlarının LED aydınlatma ile birlikte 10 milyonda bir seviyesine inmesi beklenen gelişmelerdendir. 2-4 Mili saniye aralığındaki tepkime süresi (response time) şimdilik yeterli görülmekle beraber bu değerler de zamanla değişebilir. Bu özelliklerin de yapılan listede bulunması iyi olur.



3D Plazma Full HD TV
Plazma TV’ler tepkime süresi, siyah kontrast değerleri, görüntü doğallığı gibi konularda hala üstünlüğünü sürdürmektedir. Fakat ekran parlaması LCD TV’lerden %30 daha fazladır. Plazma TV’ler yüksek enerji tüketimine, ağırlığına, ekran parlamasına, zamanla ekran aydınlığının azalmasına, LCD ve LED TV’lere kıyasla daha kısa olan kullanma süresine bir çözüm getirebilirse gelecek yıllarda da bunları tercih eden tüketiciler bulabilir. Çünkü bazı tüketiciler alıştıkları görüntü teknolojisini değiştirmekte çok istekli değildir. Örneğin ABD de küçümsenmeyecek oranda büyük ekran plazma ve DLP TV kullanan tüketiciler vardır.

3D LED Full HD TV
LED TV’ler rakipleriyle kıyaslandığında artıları eksilerinden fazladır. Bu sonuçların elde edilmesinde LED arka aydınlatmasının (LED Back Light) etkisi çok büyüktür. LED (Light Eimitting Diode) öyle bir ışık kaynağıdır ki girdiği her ürüne büyük artı değerler kazandırmaktadır.

LED aydınlatmanın televizyonlarda kullanılmasıyla elektrik sarfiyatı birkaç kat azalmış, ömrü birkaç kat uzamış ( 100 000 saate yaklaşmış), kalınlığı ve ağırlığı birkaç kat azalmıştır.

Keza yaydığı ısı yok denecek kadar azdır.
Gelen enerjinin % 80-90’lık kısmını ışığa dönüştürür.
Yaydığı ışığın gelen görüntüye göre ayarlanabilmesi (dimmlenmesi) ekranın siyah kontrast seviyesini yükseltir. Işık kaynağı 110 santigrad derecede aktif hale gelir, bekleme gerektirmez. Floresan (CCFL) tüpler 1100 santigrad derecede aktif hale gelir ve beklemek gerekir.

Aslında LED TV’lerde ve LCD TV’lerde likit kristal ekran (LCD = liquid crystal display) kullanılır. Aralarındaki en önemli fark ekranın niteliği değil, kullanılan ışık kaynağıdır. LCD TV’lerde ekranın ışık kaynağı ince çubuk flüoresan (CCFL= cold cathode fluorescent lamp) lambalardır. Bu lambaların ömürleri 30 000 saat civarındadır.

Flüoresan lambaların görüntünün karanlık yerlerinde bile sürekli aynı parlaklıkta yanar durumda kalmaları siyah kontrast değerlerini azaltma nedenidir. Oysa LED TV lerde karanlık sahnelerde aydınlatmanın azaltılması (dimm lenmesi) mümkündür.

Şimdi ki bazı büyük ekran LED televizyonların (80 inç) backlite dışında, kenar aydınlatmalarında (alt, üst- sağ, sol) hala flüoresan lambalar kullanılmaktadır.
Yaşamımızı kökten değiştirecek güçte bir bilimsel mucize olan led aydınlatma ve ürünleri özellikle ısı yaymadıkları, fazla enerji harcamadıkları, kolay kırılıp, dökülmedikleri, çok uzun ömürlü oldukları için hep daha çok tercih edilecektir.

Eğer 3D TV alınacaksa 3D LED TV olması doğru bir tercihtir. LED hangi ürününün bünyesine girerse onu değerlendirir. Zamanla piyasada CTR (cathode ray tube) , plazma ve LCD TV’ler, LED TV’nin sunduğu avantajlar yanında zayıf kalacaklar, harcadıkları enerji, kısa ömürleri, ağırlıkları, kalınlıkları, yetersizlikleri daha çok göze batmaya başlayacak, piyasadaki rekabet kızıştıkça daha da ucuzlayacaklar hatta bazıları tamamen terk edileceklerdir.

Şu anda bazı üretici firmalarda LCD ve PLAZMA TV stoklarından bir an önce kurtulma telaşı başlamıştır. Elektronik marketler bu ürünlerin fiyatını indirseler de tüketiciyi ikna etmekte zorlanmaktadır.

Geleceği iyi gören yatırımcıların içinde LED olan ürünlere yatırım yapmaları (LED aydınlatma, LED TV, LED lamba, LED ekran, LED tasarım, LED pano) onun yadsınamayan üstünlüklerindendir.

LED özellikle çevreye duyarlı insanların ilk tercihidir.

3D OLED TV
Bir silikon polimeri olan OLED TV ekranlarının bazı dezavantajlarından dolayı kısa sürede büyük ekran (55 inç ve üzeri) LED TV’lerin yerini alması zordur. Çünkü ultraviyole, su gibi dış etkilere karşı çok hassastırlar.

Renklerinin zamanla bozulması, ekranın gündüz, açık havada (outdoor) çok yansıması gibi handikapları vardır. Ancak esneklikleri, olağanüstü incelikleri, hafiflikleri nedeniyle küçük ekranlı monitörler, bilgisayarlar ve tablet PC’ler ve cep telefonları için ideal olabilirler.

Büyük miktarlarda ve büyük ölçülerde (46 inç 55 inç vs) üretimi engelleyecek hammadde sıkıntıları ve üretim zorlukları vardır. Şimdilik pahalı bir teknolojidir.

3D SMART TV
3D Televizyona ilave edilen bilgisayar, akıllı telefon, uydu alıcı özelliklerinin hepsi fiyatı biraz yükseltse de çok fonksiyonluluğa ( multi function ) alışmış günümüz tüketicisinin arzularından biri mümkün olan her özelliğin ( all in one) bir cihazda olmasıdır.

Yeni teknolojileri öğrenme arzusu ve komplike cihazları kullanabilme dürtüsü de bu tercihte rol oynar. Tüketici elektronik eşyalardaki eski korkularını yenmeye başlamıştır. Bir zamanlar ayarını bozarız diye elimize almaktan çekindiğimiz uzaktan kumandaları artık 3 yaşındaki çocuklar kullanabilmektedir. Artık 70’li,80’li, 90’lı yaşlarındaki büyüklerimiz bile TV kumandasını elinden düşürmüyor.

Hangi saatte, hangi kanalda, hangi programın başlayacağını biliyorlar. Günümüzde televizyon, bilgisayar, akıllı telefon bizi o kadar oyalıyor ki bunlarla tek tek vakit geçirmektense hepsini bir cihazda görmek itiyoruz. İşte bu cihazın adı Smart TV’dir.

İstediğimiz dijital cihazı kablosuz veya kablolu olarak ona bağlayabiliriz. Taşınabilir hard diskimizi, dijital kameramızı, cep telefonumuzu, uydu alıcımızı, dijital amfimizi, bilgisayarımızı, bütün ses ve görüntü cihazlarımızı bir birine entegre edebilir, oturduğumuz yerden hepsini kumanda edebiliriz.

3D DLP Full HD TV
Evimizde kurduğumuz ses ve görüntü sistemleri bizi cezp etmeye, daha iyisine, daha büyüğüne, daha donanımlısına yöneltmeye başlamıştır. Örneğin şu anda ABD de büyük ekran TV çılgınlığı yaşanmaktadır.

DLP TV’nin tercih nedenlerinin başında ekran büyüklüğü ( genellikle 70-80-90 inç civarında) ve fiyatının panel televizyonlardan 2-3 kat daha ucuz olması gelmektedir.
Bu alanda büyük bir Pazar olduğunu keşfeden Japonlar ve Koreliler peş peşe onların büyük ekran beklentilerine cevap vermeye çalışmaktadır.

Artık dijital görüntü teknolojilerine meraklı Amerikalıları 55 inç, 60 inç TV tatmin etmemektedir.
Sharp 80 inç 3d LED TV ile, Mitsubishi 83 inç DLP Laservue TV ve 92 inçlik 3d rear projeksiyon DLP (digital light processing) televizyonlar ile beklentiye cevap vermeye çalışmaktadır.

Bu kadar büyük ekran bir HD televizyon, güzel bir manzaraya bakan panoramik pencerenin kanatlarını sonuna kadar açarak dışarıya bakıyormuş hissi verebilir.
Yapılan bir araştırmaya katılan insanlar ekrandaki insan görüntülerinin yakın plan çekimlerinde boyutlarının bire bir, yani normal insan boyutlarında olmasının gerçeklik duygusunu artırdığını belirtmişlerdir. Bu da ancak 65 inç üzeri TV’lerde mümkündür.

DLP televizyonların tercih nedenleri arasında görüntü kalitesinin doğallığı ve mükemmelliği, siyah kontrast seviyelerinin yüksekliği de vardır. LCD TV’ler tepkime sürelerinden dolayı hareketli sahnelerde görüntü izleri bırakırken DLP TV’lerde bu olumsuzluk yoktur.

Enerji tüketimleri büyüklükleri göz önüne alındığında Plazma ve LCD TV’lerden daha azdır. Texas instrument’in geliştirdiği DLP TV teknolojisi ağırlığı, hantallığı ve depolama, taşınma, yer bulma zorlukları yüzünden Avrupa’da pek ilgi görmemiştir.

DLP teknolojisi daha çok arkadan projeksiyonlarda ( rear projection) ve normal projeksiyonlarda tercih edilir. Yaklaşık 3000 saatle sınırlı lamba ömrü başka bir dezavantajıdır. Her ne kadar lambası defalarca ( 200 -300 TL’ye) değiştirilebilse de bazı insanların gözünde büyümektedir.

Ev Sinemaları (HOME CINEMA)
DLP televizyonların bazı ülkelerde tercih edilmemesinin bir nedeni de geniş mekanlar gerektirmesidir. 90 İnç büyüklüğünde bir televizyonun ideal izleme mesafesi 5-6 metre civarındadır.

Bu türler için ya geniş bir salon ya da özel olarak dizayn edilmiş ev sinema odalarına (cinema room) ihtiyaç vardır. ABD de bu tür odaların düzenlenmesi, dekorasyonu ile uğraşan profesyonel bir sektör vardır. Bu sinema odalarına 7+2 veya 9+2 ses düzeni, projeksiyon ve perde ilave edilmesiyle cep sineması niteliği kazanmıştır.

Room Cinema’nın giderek başka ülkelerde de yaygınlaşma ihtimali vardır. TV’lerde her geçen yıl büyüyen ekran genişlikleri, özellikle görüntü ve ses teknolojisi hayranlarını dört dörtlük ev sinemasına özendirmektedir. Hatta bazıları bu konuda işin uzmanlarıyla yarışacak kadar bilgi ve deneyime sahiptir.

Sistemin kurulmasında kullanılan özel hoparlör (speaker) kabloları bile çok yüksek fiyatlarına rağmen alıcı bulabilmektedir. Çünkü böyle yüksek performanslı ürünlerde bütün detaylar önemlidir.

Bazı insanların en büyük hobilerinden biri, evini veya ofisini tam bir görüntü ve ses teknolojisi üssüne dönüştürerek en üst sınırları deneme ve yaşama isteğidir.
Böyle meraklıların varlığı bu tür üretimi yapan firmaları daha da iyisini yapmaya motive etmektedir. Teknoloji biraz da böyle insanların varlığı sayesinde gelişmesini sürdürmektedir.

Çoğumuz gelişen bu teknolojiler sayesinde gidemediğimiz, göremediğimiz, gezemediğimiz yerleri HD televizyonlarımızdan izlemekte, Dünya’da olup bitenleri TV den öğrenmekteyiz.

Sanat olaylarını, spor karşılaşmalarını, festivalleri, karnavalları, doğayı, bilimsel gelişmeleri televizyonlarımızdan izleyebiliyoruz. Bazılarımız günde 3-5 saatini, özellikle yaşlılarımız 7-8 saatini TV karşısında geçiriyor.

Bu alışkanlığı edinmiş insanların televizyonları ve benzer cihazları önemsemeleri ve beklentilerini yükseltmeleri gayet anlaşılabilir, normal bir gelişmedir.

Kaynak : Rıfat Kayın