16 Aralık 2013 Pazartesi

Yılbaşı Hediyen Ayağına Gelsin

YILBAŞI ALIŞVERİŞ KEYFİ

Yeni yıl, yeni umutlar, yeni başlangıçlar. Her sene yeni yılın gelişini büyük bir coşkuyla kutlarız. Hayatımızda çok büyük bir değişiklik olacağından değil belki; ama sevdiklerimizle yeni başlangıçlara adım atmaktan mutluluk duyduğumuz için. Yeni yıl aynı zamanda sevdiklerimizi sevindirmek için de güzel bir bahane. Hediye seçimi bir işkenceye dönmediği sürece! Yoğun tempoda çalışan veya öğrenim gören bizlerin doğru hediyeye ulaşmak için ayıracak günleri yok. Siz de böyle düşünüyorsanız, aşağıda hepsiburada.com’un yılbaşı sayfasından yararlanarak hazırlanan mini listeyi inceleyebilirsiniz:

Sevgiliye

Yılbaşının en klasik hediyeleri parfüm ve saat. Eğer riske girmek istemiyorsanız, erkeğe saat, kadına parfüm hediye etme geleneğini sürdürebilirsiniz. :) Mücevherler veya ihtiyaca göre teknoloji ürünleri de gayet uygun hediyeler olabilir;

- Saat almak istiyorsanız: Erkekler için saat modelleri
- Mücevher almak istiyorsanız: Melis Gold Altın Taşlı Sonsuzluk Bileklik
- Tablet almak istiyorsanız: iPad Mini

Arkadaşa

Arkaşınıza hediye seçerken, onun sürekli almayı ertelediği, ihtiyacını fark etmediği ürünlere ya da herkesin ilgi gösterebileceği ürünlere yönelebilirsiniz;

- Müzik seven arkadaş için: iPhone Dock
- Playstation seven arkadaş için: PES 2014
- İlginçlikler insanı arkadaşınız için: Furby

Aileye

Aile bireylerinin daha çok neden mutlu olacağını tahmin etmek genellikle daha kolay oluyor. İhtiyaçlarını, neden hoşlandıklarını uzun zamandır gözlemlemiş olduğumuz için belki de;

- Babanız tamir işlerinden hoşlanıyorsa: Bosch Çantalı Darbeli Matkap
- Çocuğunuza güzel bir sürpriz: Hot Wheels Çılgın Dinazor
- Anneniz için: Nevinci İnci Set

Yılbaşına özel binlerce ürün arasından dilediğinizi seçmek ve alışverişe başlamak için Yılbaşı sayfasına buradan ulaşabilirsiniz. Şimdiden keyifli alışverişler!

Herşey Ayağına Gelsin
Bir boomads advertorial içeriğidir.

15 Aralık 2013 Pazar

Youtube'un Reklam Geliri 5.6 Milyar Dolar

Google ’ın, YouTube reklam gelirlerinden ne kadar para kazandığı tam olarak hesaplanamıyor. Çünkü Google dönemlik kazanç rakamlarını resmi olarak açıklamıyor. Ancak yakın zamanda konuyla ilgili düzenlenen bir araştırma, Google’ın YouTube reklamlarından ne kadar kazandığını hesaplamyı amaçlıyor.



Reklamlar, kullanıcılar, veriler ve benzer faktörlerin değerlendirildiği araştırmaya göre YouTube’un, 2013 yılında reklamlardan yaklaşık olarak 5.6 milyar dolar kazanç elde edeceği tahmin ediliyor. Ayrıca araştırma gösteriyor ki YouTube’un reklam gelirleri son birkaç yılda ciddi ölçüde artış göstermiş.

Google ABD Ordusu İçin Robot Geliştiren Boston Dynamics'i Satın Aldı

Henüz 10 gün önce Japonya ve ABD merkezli 7 robot teknolojisi firmasını satın aldığını duyuran Google, bu kez de son yılların en ilgi çeken robot geliştiricisi Boston Dynamics‘i satın aldı.



The New York Times’ın haberine göre Google, ABD ve Japonya’da yerleşik bu 8 firmayı tek bir çatı altında toplayarak dünyanın en büyük robot donanım ve bilişim birimini oluşturmayı hedefliyor. Bu satın almaların arkasındaki isim ise elbette Android işletim sistemini dünya lideri haline getiren ve daha sonra bu görevini devrederek Google’ın robot teknolojileri biriminin başına geçen Andy Rubin.

Google’ın Massachusetts merkezli Boston Dynamics için ne kadar para ödeyeceği bilinmiyor. Diğer kontrat detayları da henüz gizli ve firmanın bunları açıklamayı düşünmediği de gazetenin haberinde yer alıyor. Ancak Google’ın ABD ordusu adına ileri teknoloji araştırma projelerini ihale edip yöneten DARPA ajansı için BD’nin üstlendiği işleri tamamlayacağı belirtiliyor. Bunlar arasında en önemlisi, 10.8 milyon dolar ödenekle yürütülen Atlas insansı (humanoid) robot projesi. Farklı firmalara da aynı ödevi veren DARPA, daha sonra bunlar arasından bir şampiyon belirleyerek 2 milyon dolar kaynakla ödüllendirecek.

Son kullanıcı biraz bekleyecek

DARPA, geliştirilmesini istediği robotların amacını ‘doğal afetlerde insanların giremeyeceği riskli bölgelerde kurtarma ve temizleme çalışmalarını yerine getirmek’ olarak açıklıyor. Ancak halen iki ve dört ayaklı prototipleri üretilen robotların kullanım alanlarının sınırsız olacağı söylenebilir. Ticari ürün üretmeyen BD, Sony’nin robot köpek Aibo projesine de danışmanlık yapmıştı. BD, dengesini hiç kaybetmeden saatte 47 kilometre hızla koşabilen Cheetah ve ağır nesneleri kaldırabilen Big Dog isimli robot prototiplerinin sahibi.

Youtube'da Canlı Yayın Yeniliği

YouTube'un sadece önemli kişilere sunduğu bu işlevi, artık bizler de kullanabileceğiz!
Artık YouTube'da canlı yayın yapabilmek için özel bir hesaba ihtiyacınız yok. Öncesinde sadece belirli, popüler hesaplara sunulan canlı yayın işlevi, artık YouTube hesabına sahip herkes tarafından kullanılabilecek.

Yenilik, önümüzdeki birkaç hafta içinde tüm dünyadaki YouTube kullanıcılarına sunulmuş olacak. Bu nedenle işlevi henüz kullanamıyorsanız, sadece biraz daha beklemeniz gerekiyor. İşlevi kullanmaya yetkisi olanların öncelikle hesaplarını telefonlarıyla doğrulamaları gerekiyor. Bunun yanında hesabınızın durumunun " iyi " olması, yani telif hakkına sahip içerikler paylaşmak yüzünden uyarı almamış olmanız gerekiyor.
YouTube'da canlı yayın yapmaya yönelik bilgiler, hizmetin blogspot sayfasından edinilebiliyor.

E-Devlet Kapısı Askerlik Durum Belgesi Verecek


Teknolojinin imkanları yeni yeni kullanmaya başlayan ve ortak bir çatı olan e-devlet kapısını kuran ülkemiz, askerlik durum belgesi alınmasını da aynı çatı altına entegre ediyor.



Askerlik şubelerinden alınan "askerlik durum belgesi" bundan böyle e-devlet kapısından alınabilecek. İş başvurularının istenen belgelerinden olan askerlik durum belgesi için ihtiyacınız olan e-devlet kapısına giriş

14 Aralık 2013 Cumartesi

Twitter ‘Blok’ Özelliğini Geri Çekti

Firmanın tarihindeki ilk isyana sebep olan değişiklik, engellenmiş bir kullanıcının kendisini engelleyen kişinin mesajlarını görüp ona tweet atmasına olanak veriyor, ancak engelleyen kişi, sanki bu kullanıcı hiç yokmuşçasına mesajlarını okumuyor, yani kendisine yazılanlar bir tek kendisine görünmez oluyordu.

Sadece birkaç saat yürürlükte kalan değişiklik ile kullanıcılar, kendilerini taciz eden kişilerin kendilerini takip etmesini veya tweetleriyle iletişime geçmesini engelleyebiliyordu. Kullanıcılar ayrıca bloklanırsa engellendiklerine dair mesaj alıyorlardı.
Twitter, bu değişiklikten geri adım atmadan önce değişikliğin, ‘bloklama’nın tepkiyle karşılanmasından korkan taciz mağdularını kötüye kullanım içeren mesajlardan korumak olduğunu söylemişti.
Twitter ürün müdür yardımcısı Michael Sippey, ilerleyen saatlerde kaleme aldığı blog mesajında ise, “Birçok kullanıcıdan geri dönüş aldıktan sonra yaptığımız değişikliği geri alma yönünde karar aldık. Kullanıcılarımızın daha az güvenli hissedecekleri özellikleri uygulamaya koymayı asla istemeyiz” dedi.
İlk etapta tepki gösteren kullanıcıların pek çoğu, Twitter’ın yaptığı değişikliği geri alması sonrası kuruma teşekkür etti.
Twitter’ın yaptığı değişiklik ve bunu geri alması, dün akşam ABD borsaları kapandıktan sonra gerçekleştiği için borsadaki hisselerine direkt bir etkisi olmadı.

Ayda 1000 Site Kapatılıyor

Alternatif Bilişim Derneği, Türkiye’de İnternetin 2013 Raporu/Durumu’nu yayınladı.
Raporda diğer yıllardan farklı olarak, bu sene sosyal medyaortamlarında üretilen ve dolaşıma sokulan içeriğe ilişkin başlatılan yasal işlemler ve Gezi direnişine koşut olarak hükümetin sosyal medya ortamlarının kullanımına yönelik ürettiği söylem nedeniyle tartışmaya açık olguların ortaya çıktığını ifade ediliyor.
Raporda Türkiye'de devletin vatandaşları izlediğine belirtilerek “Türkiye’de toptan gözetim paradigmasının yükselişi ciddi bir kamuoyu tepkisi toplamaktadır. Başta KCK ve Ergenekon davaları olmak üzere, bu gözetim çorbasına kepçe sallayıp delil üretmek gündelik hukuki skandallar haline geldi. Mahremiyet ve kişisel veri koruması bakımından ise hukuki düzeyimiz ‘Vahşi Batı’ seviyesinde” tespiti yapıldı.

Ağ Tarafsızlığının Gerçekleştirilememesi Sorunu, 5651 Sayılı Yasanın Mevcudiyeti ve Erişim Engelleri Sorunu, Dijital Gözetim ve Gözetim Devleti, Dijital Ortamlarda Kişisel Verilerin Korunması Hakkı, İnternet Ortamında Nefret Söyleminin Varlığı, Sosyal Medya Ortamlarına Yönelik Günah Keçileştirme, Tutuklamalar ve Sansür ile Yeni Medya Okuryazarlığı: Kuramsal ve Kavramsal Değerlendirme ve Türkiye’deki Mevcut Durum başlıklarının tartışıldığı yirmi sayfalık rapor özetle şöyle:
  • Ağ tarafsızlığı her ne kadar yasalarımızda yer almamakta ise de “ifade özgürlüğü” ile taban tabana örtüştüğü tartışmasızdır. İnternete erişimin engellenmesi ya da denetlenmesi internet kullanıcılarının ifade özgürlüğüne ket vurmaktadır.
  • Ağ tarafsızlığının korunabilmesi için yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğu ortadadır. Yasal olarak bu konuyla alakalı sayılabilecek 5651'in ise oldukça eksik ve sıkıntılı olduğu görülmektedir.
  • Geçtiğimiz Nisan'dan bu yana, geçen altı aylık sürede yaklaşık 5000'den fazla alan adı 5651 numaralı yasa gereğince erişime engellenmiştir. Yani Türkiye'de ayda ortalama 1000 alan adı erişime kapatılmaktadır.
  • Özellikle Gezi parkı eylemlerinin ardından internet ve dijital aktivizm, hükümet sözcüleri tarafından çok defa hedef haline getirilmiş, bu da sansür ve gözetimin arttırılacağı yönlü kaygıları arttırmıştır. Bu gibi açıklamalar hukuki olmadığı gibi yersiz ve yararsızdır. Yurttaşların ifade ve örgütlenme özgürlüklerine müdahaledir.
  • Devlet kendi imkanlarının el verdiği ölçüde tüm vatandaşların telefon görüşmelerini dinlemek ve kaydetmek istemekte, bunun için de işletmecileri kendisiyle işbirliği yapmaya zorlamaktadır.
  • “Kişisel Verileri Koruma” yasa tasarısı hala yasalaşmamıştır. Bu boşluk sebebiyle dinleme skandalları gündelik olay haline gelmiştir. İnsanların hukuksuz dinleme ve izleme faaliyetlerinden hareketle hazırlanan iddianamelerle tutuklanması hiç sorgulanmamaktadır. Adım adım kurulan ve herkese kendisinin gözetlendiğini hissettiren “süper-panoptikon” temel hak ve özgürlük ihlallerini sıradanlaştırmaktadır.
  • Yeni medya ortamları bir yandan demokratikleşme için diğer yandan da nefret söylemi gibi olumsuz pratikler için alternatif ortamlar sunmaktadır.
  • Türkiye’deki ekonomik, sosyal ve kültürel çatışmalar sonucunda ortaya çıkan toplumun farklı kesimlerindeki kutuplaşmaların internet ortamında daha da keskin bir şekilde sürdürüldüğü, yeniden üretildiği ve “öteki”ne yönelik tahammülsüzlüğünün giderek arttığı gözlenmiştir.
  • İnternette Gezi Parkı protestolarına ilişkin çok sayıda paylaşım yapılmıştır. Özellikle sosyal medya ortamlarında net bir kutuplaşma olduğu görülmüştür. Taraflar arasında zaman zaman küfürleri de içeren nefret söylemlerine rastlanmaktadır. Öte yandan Gezi süreci internet ortamlarında nefret söylemine yönelik farkındalık yaratılması konusunda da katkıda bulunmuştur. Ayrımcı, cinsiyetçi dil veya küfür içeren ifadelerin paylaşılmaması yönünde çağrılar da yapılmıştır.
*Sosyal medya gerek haber alma, gerekse insanları bir araya getirme gücü nedeniyle hükümetin yeni hedefleri arasındadır. Bizzat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve birçok hükümet yetkilisi tarafından ‘baş belası’, ‘ehlileştirilmesi’ gereken olarak tarif edilen sosyal medyayı denetlemek, sansürlemek ve hatta insanları gözaltına almak için birimler kurulması gündemdedir.
  • Hükümetin internete ilişkin genel politikalarının sosyal medyada da etkin bir şekilde hayata geçirilmek istendiği görülmektedir. Dünya çapındaki ağların kapatılması büyük yankı uyandıracağından kapatma yoluna gitme yerine denetim, gözetim ve bireylerin yargılanması yolunun izlendiği görülmektedir. Kullanıcılar bakımından FacebookTwitter gibi büyük şirketlerin uyguladığı ve uygulayacağı sansüre karşı alternatif mecralar yaratmanın gerekliliği görülmüştür.
  • Gezi direnişi ve sonrasında demokratik katılımın ve müzakere kültürünün gelişimi için yeni medya/dijital okuryazarlıklar gerektiği bir kez daha anlaşılmıştır.
Raporda şu öneriler yer alıyor:
  • Kullanıcı haklarının savunulduğu, ağ tarafsızlığının ve en geniş hâliyle ifade özgürlüğünün korunduğu yasal düzenlemeler en kısa zamanda gerçekleştirilmeli.
  • Erişim engelleme suçla mücadele etmenin etkin bir yolu değildir. Mahkemeler tarafından verilen koruma tedbiri kararları süresiz olduğu için cezaya ve nihayetinde kalıcı sansüre dönüşmektedir.
  • Türkiye'de yaşayan herkes telefon konuşmalarının dinlendiğinden ve kaydedildiğinden emindir. Vatandaşların arzusu Bilgi Teknolojileri Kurumu'nun (BTK) hafiyelik misyonunu bırakması ve asli görevi olan “düzenleyici kuruluş” durumuna geri dönmesidir.
  • Türkiye’de genellikle hedef alınan gruplara yönelik anahtar sözcüklerin belirlenerek buna göre internet ortamları izlenmeli ve bu konuda bilimsel araştırmalar yapılmalı.
  • Nefret söylemi içeren içeriğin yayınlandığı siteye/şirkete/servis sağlayıcıya vb. şikayet bildirilmeli ancak bu şikayetler ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmeli.
  • Yeni medya okuryazarlığı konusunda eğitimler verilmeli ve toplumsal farkındalığı arttırıcı kampanyalar yürütülmeli.
  • Nefret söylemi/suçu mağdurları ile dayanışılmalı ve destek olunmalı, bu konuyla ilgili uluslararası işbirliği sağlanmalı.
  • Akademik çevrelerin, STK’ların ve mağdurların taleplerinin dikkate alındığı yasal düzenlemeler yapılmalı.