30 Aralık 2012 Pazar

Tarihte Bugün


Cezayir Seçimlerinde FİS Lider Çıktı ‘’İktidar Olamadı’’ (1991)
Cezayir’de 1989’da çok partili sisteme geçilmesinin ardından yapılan ilk genel seçimlerin birinci tur sonuçları 30 Aralık 1991’de açıklandı. Açıklanan sonuçlara göre İslami Kurtuluş Cephesi (FİS) büyük başarı elde etti. Seçimlerin ikinci turu yapılamadı çünkü ülkede darbe oldu ve FİS üyelerinin birçoğu tutuklanarak hapse atıldı. Cezayir’de bir iç savaş süreci başladı.
GÜNÜN ÖNEMLİ OLAYLARI
Yavuz Sultan Selim Kudüs’e Geldi (1517)
Yavuz Sultan Selim Suriye ve Filistin bölgelerini tam anlamıyla kontrol altına aldıktan sonra nihai hedefi olan Mısır’a doğru yola çıktı. Şam’dan 15 Aralık’ta ayrıldı ve 30 Aralık 1516’da Kudüs’e geldi. Kudüs’te onun şerefine 12000 kandille aydınlatılan Mescid-i Aksa’yı ziyaret ederek iki rek’at hacet namazı kıldı. O geceyi Kudüs’te geçirdi ve ertesi gün Gazze’ye doğru yola çıktı.
Gülhane Askeri Tıp Okulu Açıldı (1898)
Eğitime büyük önem veren Sultan II.Abdülhamit askeri tıp okullarını da bir düzene sokmak istedi. Bu amaçla Almanya ile bir sözleşme imzalanarak Almanya’dan bu konunun uzmanı bilim adamları getirildi.Alman profesör Robert Rieder İstanbul’a geldi.Sarayburnu’nda yer alan eski Gülhane Rüştiyesi tadilattan geçirildi ve hastaneye dönüştürüldü.İçerisi Almanya’da getirilen modern araç gereçler ile donatıldı ve 30 Aralık 1898’de o zamanki ismiyle Gülhane Tababet-i Askeriye Tatbikat Mektebi ve Seriyatı olarak hizmete açıldı. Burada askeri hekimlere ihtisas ve idare eğitimi verilecek ve ayrıca ordunun ihtiyacı olan hastabakıcı yetiştirilecekti.
II.Yozgat Ayaklanması Sona Erdi (1920)
Yozgat’taki Çapanoğlu isyanı bastırılmıştı. Yakalanan bazı asiler affedilmeleri karşılığında kurulan 500 kişilik Akdağmadeni alayına katılarak batı cephesine gitmek için yola çıkmışlardı. Ancak bunlardan 50 kadarı bu alaydan ayrılarak tekrar isyan çıkardılar. Akdağmadeni civarında asiler üzerlerine gönderilen kuvvetlere yenildiler ve böylece 30 Aralık 1920’de tamamen ortadan kaldırıldılar.
Demirci Mehmet Efe İsyanı Sona Erdi (1920)
Batı cephesinin Çerkez Ethem’den sonraki en önemli Kuva-i Milliyecisidir. Düzenli orduya katılma kararını kabul etmedi üzerine Albay Refet Bey gönderildi. Sonunda Demirci Mehmet Efe ile görüşmeyi başaran Yüzbaşı Nuri Bey onu 30 Aralık 1930’da isyandan vazgeçirdi ve teslim olmaya ikna etti
Cezayir’de Katliam Yapıldı (1997)
Cezayir’de bazı silahlı kişiler dört köyde 30 Aralık 1997 günü katliam yaparak yaklaşık 400 kişiyi katlettiler. İlginç olan katliamların gerçekleştiği yerlerin kışla bölgelerinde olması ve sorumluların herhangi bir takibata uğramamasıdır.
Saddam Hüseyin İdam Edildi (2006)
Irak’ın devrik devlet başkanı Saddam Hüseyin 1982’de Duceyl köyünde 148 Şii köylüyü öldürmekten idamcezasına çarptırıldı ve 30 Aralık 2006 tarihinde asılarak idam edildi.
GÜNÜN DİĞER ÖNEMLİ OLAYLARI
1916- Rusya Çarlık ailesini nüfuzu altına alan Gregoriy Rasputin, soylular tarafından öldürüldü.
1922- Sovyet Rusya, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği adını aldı.
1947- Romanya Kralı Michael, Sovyet destekli komünistler tarafından görevinden çekilmeye zorlandı. Tüm Doğu Avrupa komünist kontrolü altına geçti.
1948- Politikacı Rıza Tevfik (Bölükbaşı) 80 yaşında İstanbul’da öldü. Rıza Tevfik, 1920’de Damat Ferit Paşa hükümetinin temsilcisi sıfatıyla Sevr Antlaşması’nı imzalayan delegelerden biriydi.
1993- İsrail ile Vatikan, birbirlerini karşılıklı olarak tanıma kararı aldı.
1993- Cumhuriyet Senatosu başkanlarından, Çalışma ve Dışişleri eski bakanlarından İhsan Sabri Çağlayangil 85 yaşında Ankara’da vefat etti.
1999- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, idama mahkum edilen terör örgütünün elebaşıAbdullah Öcalan’ın karar düzeltme istemini reddetti. Davada, iç hukuk yollarının tamamlanmasıyla, dosya Adalet Bakanlığına gönderildi.

26 Aralık 2012 Çarşamba

Yeni Sürümü Yayınlanan Youlike Sosyal Ağ Modeline Yaklaştı


Ersan Özer’in “ Sana benzeyenleri bul ” mantığıyla hayata geçirdiği YouLike, Temmuz ayında kullanıcılarla buluşmuştu. Betadan sonra ilk sürümü yayınlanan YouLike ‘ın yeni sürümü de dün gece itibariyle kullanıma açıldı.
Ersan Özer’in Twitter üzerinden duyurduğu yeni sürümünde yeniliklerin daha çok tasarım ağırlıklı olduğunu görüyoruz. Ancak önceki sürümlere göre hatırı sayılır yeni özelliklerin geldiğini de paylaşalım.
Dikkatimizi çeken ilk özellikler arasında kullanıcılardan artık gerçek isimler isteniyor olması. YouLike takipçilerinin yakından bildiği üzere daha önceki sürümlerde kullanıcılardan ‘ username ‘ yani kullanıcı isteniyordu. Yeni sürümüyle bu özellik artık sonlanmış durumda. Bu noktada takma isim kullanan YouLike kullanıcılarının gerçek isim alabilmesi için elini biraz çabuk tutması gerekiyor.
Değinmek istediğimiz diğer bir konuysa tasarım. Yeni sürüm YouLike’ta fotoğrafların daha fazla ön plana çıktığı görüyoruz. Hem ana sayfada hem de profil fotoğraflarında daha büyük görsel alanlar kullanılıyor. Daha büyük profil fotoğraflarının yanı sıra ‘ sevilen ‘ ve ‘ sevilmeyenler ‘de de daha büyük görseller kullanılıyor.

Öte yandan kullanıcılara özel alan adları da yeni YouLike’ta gördüğümüz özellikler arasında. Gerçek adlarıyla giriş yapan kullanıcılar kendi adlarına özel URL’lere sahip olabilecek. Örneğin, YouLike.com/ersan gibi.
Ancak asıl dikkat çeken konu bir ‘dating’ yani arkadaşlık sitesi olarak yola çıkan YouLike’ın strateji değiştiriyor olması. Ersan Özer bunu hem kendi blogunda kaleme aldığı yazılardan hem de Twitter üzerinden paylaştıklarından gördüğümüz üzere YouLike yoluna sosyal ağ olarak devam etmek istiyor.
YouLike’a gelen yeni özelliklerin platformu, bir sosyal ağa yaklaştırma çabası olduğunu ifade edebiliriz. Özellikle kullanıcıların gerçek isimlerle giriş yapabilmesi bu çabayı oldukça net bir şekilde kanıtlıyor. Hatta Ersan Özer, artık arkadaşlık sitesi havasının tamamen kalktığını söylüyor.
Bizimde gördüğümüz üzere gerek kullanım arayüzü gerekse özellikler bakımından Temmuz ayında açılan YouLike ile yeni sürümü yayınlanan YouLike arasında ciddi bir fark var. Ersan Özer’in de dediği gibi YouLike’ta artık arkadaşlık sitesi havası tamamen değişmişe benziyor. Platforumun arkadaşlık sitesinden daha çok sosyal ağ sitelerine benzediğini söylemek mümkün.

YOULİKE SAYFAM :  http://youlike.com/fatihcetin

RedHack ve Anonymous Buzdağının Görünen Ucu


Siber alanda güvenlik açıkları araştırması ve istihbaratı alanında hizmet veren ilk Türk şirketi olan SignalSec uyardı: Türkiye’nin sanayi ve enerji şirketleri siber saldırılara karşı hazırlıksız. RedHack ve Anonymous saldırıları buz dağının sadece görünen ucu.
Bireysel ve kurumsal bilgilerin hızla dijital platforma taşındığı günümüzde, siber tehditler de artıyor. Küresel alanda 2010’dan itibaren giderek artan siber savaşlar, devletleri hedef alan kötü amaçlı yazılımlar ve casusluk eylemleri, sadece birey ve kurumları değil, devletlerin kendisini tehdit ediyor.
Türkiye, özel sektör ve devlet kurumları olmak üzere son hızla dijital dünyanın yeniliklerine adapte olmaya çalışıyor. Peki, küresel hacker örgütlerine, yurt içi ve dışından gelecek casusluk ve sabotaj amaçlı eylemlere ne kadar hazırlıklıyız?
Anonymous gibi hacker örgütlerin ve Stuxnet gibi kötü amaçlı yazılımların kurbanı olmamak için, siber dünyayı tanımamız gerekiyor. Türkiye’de güvenlik açıkları araştırması ve istihbaratı üzerinde çalışan tek şirket olan SignalSec’in kurucusu Celil Ünüver, siber dünyanın içerdiği birçok tehdidi ve dikkat edilmesi gerekenleri ntvmsnbc’ye anlattı. Ünüver, ‘Ortadoğu'da liderliğe oynayan Türkiye’nin siber saldırılarla karşılaşacağını söylemek için kahin olmak gerekmez’ ifadesini kullandı.

Altı yıldır bilgi güvenliği sektöründe yer alıyorsun. Bu alandaki çalışmalarından kısaca bahseder misin?
Bilgi güvenliğinin çeşitli alt dallarında çalışmalar yapan bir güvenliği araştırmacısıyım. Özellikle uygulama güvenliği, güvenlik açıkları istismarı, mobil güvenlik ve SCADA güvenliği üzerine yaptığım teknik çalışmalar bulunmakta. Adobe, IBM, MicrosoftHTC gibi bir çok büyük üreticilerin yazılımlarında keşfettiğim zafiyetler sonrası çeşitli global firmalara siber tehdit istihbarat sağlayıcısı ve güvenlik araştırmacısı olarak hizmet verdim. 2011 yılı itibariyle Türkiye'de ofansif ve ileri seviye bilgi güvenliği çalışmaları yapma amacıyla SignalSEC'i kurdum.
00SignalSec çok yeni bir şirket olmasına rağmen yazılım paketi sunuyor, eğitim veriyor, makaleler yayımlıyor ve PR etkinlikleri gerçekleştiriyor. Bu kadar sosyal ve üretken bir altyapı nasıl kurdunuz? Ekibinizden biraz bahseder misin?**
Yeni bir şirket olmamıza rağmen ekibimiz sektörde yazılım ve güvenlik gibi alanlarda kendini geliştirmiş ve kanıtlamış arkadaşlardan oluşuyor.
Ekip arkadaşlarımızla yerel bilgi güvenliği camiasına katkı sağlamak, gelişmesine destek olmak amacıyla yola çıktığımız için "üretme" odaklı çalışıyoruz. Bu doğrultuda bugüne kadar hem çeşitli makaleler, ücretsiz güvenlik yazılımları yayınladık, hem de yurtdışında önemli güvenlik konferanslarında ülkemizi temsil ettik. Ayrıca Türkiye'nin ilk ve tek uluslararası hacker konferansı NOPcon'u düzenleyerek, alanında uzman yabancı güvenlik uzmanlarını bilgi güvenliği sektörü çalışanları ve meraklılarıyla ücretsiz buluşturduk.
'Sanal dünyanın Robin Hood'u'
Windows Mobile işletim sisteminde keşfettiğin açık uluslararası alanda da tanınmanı sağladı. Sence bugün siber dünyanın güvenlik alanındaki en büyük sıkıntısı ne? Kötü amaçlı yazılımların saldırısı olmadan gelişmek mümkün değil mi?
Güvenlik bir kısır döngüden ibaret diyebilirim. Kötü taraf olmadan gelişim sağlanamaz. Önlemler arttıkça, saldırılar da artacak. Güvenlik uzmanları önlem ve koruma mekanizmaları geliştirirken, hacker’lar bu mekanizmalar için bypass yöntemleri geliştirecek. Ancak bu kısır döngü her seferinde güvenliğin bir adım daha ileriye gitmesini sağlayacak ve siber saldırılar gerçekleştirilmesi daha karmaşık, zor hale gelecek.
SignalSec anladığım kadarıyla başta sanayi kuruluşları ve tesislerine güvenlik hizmeti sunmayı amaçlıyor. Sence Türkiye Stuxnet veya Flame gibi virüslere karşı ne kadar dayanıklı? SignalSec bu konuda Türkiye'ye ne sunabilir?
SCADA güvenliği de çalışma yaptığımız ve uzman olduğumuz bir alan. Çeşitli SCADA yazılımlarında bulduğumuz güvenlik açıklarının, ABD Ulusal Güvenlik Bakanlığına bağlı US-CERT kurumu ile koordineli çalışarak yamanmasını sağladık.
SCADA sistemler güvenlik ön planda tutulmadan kodlanmış yazılımlardan oluşuyor. Çünkü Stuxnet vakasına kadar bu yazılımları hedef alan herhangi bir saldırı yoktu. Ayrıca bu sistemlerin sürekliliği ön planda olduğu için yama ve güncelleme yapmak pek kolay değil. Doğal olarak Türkiye'deki enerji ve sanayi kurumları da diğer ülkeler gibi bu saldırılara açık durumda.
Örneğin 2011 yılında incelediğimiz IGSS SCADA yazılımı, güvenlik açığını keşfettiğimiz ve gerekli kurumlara bildirerek yamanmasını sağladığımız yazılımlardan biriydi. Bu yazılım dünya genelinde 50 ülkede 28000 endüstriyel sistemde kullanılıyordu. Çek Cumhuriyeti Doğalgaz Dağıtım sistemleri de bu yazılımı kullanan kurumlar arasındaydı.
Bu yazılımda keşfettiğimiz güvenlik açığı, kötü bir amaçla profesyonel bir şekilde kullanılsaydı Çek Cumhuriyeti'nin doğal gaz altyapısını kesintiye uğratabilirdi. Benzer saldırı senaryoları bir ülkenin elektrik, trafik, ulaşım gibi birçok altyapı sistemine uygulanabilir.
Hali hazırda bizimle iletişime geçen çeşitli yabancı kurumlara SCADA güvenliği için denetim yazılımları sağlıyoruz ve sistemlerini tehdit eden güvenlik açıkları için erken uyarı/istihbarat hizmeti sunuyoruz. Türkiye'deki kurumlar da konunun önemini kavradığında benzer hizmetleri verebiliriz.
Siber güvenlik alanında Batı dünyası ve Türkiye arasında nasıl farklılıklar var? SignalSec olarak elinizde belli rakamlar var mı?
Öncelikle Türkiye'de siber güvenlik alanında Ar-Ge faaliyeti yapan firma sayısı çok az. Firmalar yerli ürün geliştirmektense, yabancı ürünlerin distribütörü, bayisi olmayı tercih ediyor. Siber güvenlik stratejik bir sektör, geliştirilen her güvenlik yazılımının stratejik bir amacı olabilir.
Devlet son zamanlarda siber güvenliğe önem verse de henüz yeterli çalışma ve destek olduğunu söylemek zor. Sektörün büyümesi için devletin desteği şart. Örneğin ABD hükümeti, Ulusal Güvenlik Bakanlığına, 2013 yılında sadece siber güvenlik çalışmaları için 769 milyon dolarlık bir bütçe ayırdı. Amerikan kamu kurumlarının siber güvenlik için 2015 yılına kadar 10 trilyon dolar harcayacağı hesaplanıyor.
Batı dünyası aynı zamanda devletin siber güvenlik faaliyetlerini özel sektörle iş birliği içinde gerçekleştiriyor. Bütün faaliyetleri tek bir devlet kurumuna yüklemek gibi hatalarda bulunmuyor.
Devlet kurumları yakın dönemde RedHack ve Anonymous'un çok sayıda siber saldırısına uğradı. Dünyada ise ABD başta olmak üzere en güçlü kurumlar bile hacker'lara karşı çaresiz kaldı. Onlarda olup da devletler de olmayan yetenek ne?
Güvenlik uzmanları bu işi meslek olarak yapıyor ve belli bir süreden sonra çeşitli sosyal, psikolojik etkenlerden dolayı hacker bakış açılarını maalesef kaybediyorlar. Hacker’ların ise en başta mesai saati gibi bir kavramları yok. Bir sistemin güvenlik açığını mesai saatleri diliminde aramak yerine gerekirse 7/24 yoğunlaşabiliyorlar. Ayrıca güvenlik uzmanlarının genelde tek motivasyonu para iken, hackerların şöhret, siyasi ideoloji ve ego gibi birçok ek motivasyonu var.
RedHack ve Anonymous saldırıları buz dağının sadece görünen ucu. Arka planda çeşitli devletlerin, istihbarat kurumlarının gizlice gerçekleştirdiği siber espiyonaj faaliyetleri olabilir. Yabancı devletler tarafından gerçekleştirilen siber espiyonaj çalışmaları ülkeler için daha büyük bir problem oluşturuyor.
'ABD kınamasaydı, Redhack hesabı kapatılmazdı'
Hacker'ların aynı zamanda yazılım geliştiricileri olduğu çok belli. Anonymous gibi bir örgütte devletler veya özel şirketler için çalışan çok sayıda güvenlik yazılımcısı yer alıyor olabilir mi?
Anonymous, hacktivist ve ideolojik bir grup olduğu için aynı ideolojiye, fikirlere sahip çeşitli kurum çalışanları da bu tarz oluşumlarda yer alıyor olabilir.
Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de mobil cihaz kullanımı son sürat artıyor. Ancak birçok kullanıcı güvenlik yazılımı kullanmıyor. Bu alanda ne gibi riskler yatıyor? Sizin çalışmalarınız neler?
Özellikle Android telefonları hedef alan zararlı yazılım sayısı çok fazla. 2011 yılından 2012 yılına kadar Android telefonları tehdit eden zararlı yazılım sayısında artış yüzde 580 civarında. Bu zararlı yazılımlar bazen online bankacılık işlemlerinde telefonunuza gelen tek kullanım şifreleri çalmakta, bazen çeşitli yurtdışı numaralara sizden habersiz SMS gönderip, pahalı aramalar yapmakta.
Telefonuna zararlı yazılım bulaşan bir kullanıcı boş bir banka hesabı ya da kabarık bir telefon faturası ile karşılaşabilir.
Kullanıcılar mutlaka bir mobil güvenlik ürünü kullanmalılar. Android sistemler için geliştirmeye başladığımız bir mobil güvenlik yazılımını 2013 yılında kullanıcılara ücretsiz sunmayı planlıyoruz.
Müfit Yılmaz Gökmen / Ntvmsnbc

25 Aralık 2012 Salı

Türkiye Sosyal Ağlarda 5. Sırada


Araştırma şirketi comScore, Güney Amerika’daki kullanıcıların sosyal ağlarla olan etkileşimini mercek altına alan son raporunu yayınladı. Kasım ayı verilerini kapsayan raporda ilginç sonuçlar yer alırken, Türkiye’nin sosyal ağlarda en çok vakit harcanan ülkelerden biri olduğu ortaya çıktı.
Rapora göre Arjantin ve Brezilya, Kasım ayında ziyaretçi başına ortalama yaklaşık 10 saat ile kullanıcıların sosyal ağlarla en çok etkileşime girdiği ülkeler oldu. Araştırmada sosyal ağlarda ziyaretçi başına ortalama 9.8 saatin harcandığı Arjantin, bu alanda liderliği elinde bulundururken, onu 9.7 saat ile Brezilya takip ediyor.

Ziyaretçilerin ortalama sayfada kalma sürelerinin paylaşıldığı tabloda Türkiye de yer alıyor. Ortalama 8.6 saat ile Güney Amerikalılar kadar olmasa da Türklerin de sosyal ağlarda bir hayli vakit geçirdiği görülüyor. Nitekim Türkiye bu ortalamayla dünyanın sosyal ağlarda en çok zaman geçirilen 5. ülkesi oluyor.
comScore’un başkan yardımcılarından Alejandro Fosk’a göre Güney Amerikalıların dünya ortalamasına göre sosyal ağlarda daha çok zaman geçirmesi şaşırtıcı bir durum değil. Zira Güney Amerika’dan sorumlu yönetici, bu coğrafyadaki insanların doğasında sosyal olma eğilimlerinin yattığını belirtiyor.
Araştırmada dikkat çeken bir diğer veri ise sosyal ağlarda en çok vakit geçirilen 10 pazarın 5′inin Güney Amerika’da bulunması. Kasım ayı verilerine göre bu bölgede yaşayan insanlar sosyal ağlarda dünya ortalamasından (ziyaretçi başına 5,2 saat) %56 (8,1 saat) daha fazla zaman harcıyorlar.
Sayfada kalma süresi bakımından her zaman iyi rakamlar tutturan Facebook, Güney Amerika’da en çok ziyaret edilen sosyal ağ konumunda yer alıyor. Bu yıl onu %305 oranında bir büyüme ile profesyonel iş ağı LinkedIn takip ediyor. Twitter ise Güney Amerikalılar tarafından en çok ziyaret edilen üçüncü sosyal olarak öne çıkıyor.

24 Aralık 2012 Pazartesi

Youtube Uygulaması Sonunda Geldi


Sonyyeni nesil taşınabilir eğlence sistemi PlayStation Vita (PS Vita) için Haziran 2012 itibariyle çeşitli ülkelerde yayınlamaya başladığı YouTube uygulamasını Türkiye'ye de sundu.

Sony, uygulama ile komediden oyunlara yönelik ipuçlarına kadar günün son trendlerini sunan YouTube videolarını, 5 inç (16:9) OLED ekranda izleme keyfi sunuyor. PS Vita kullanıcılarının PS Vita Store aracılığıyla ulaşabileceği YouTube uygulaması ile önerilen videolar, arama, özellikler, video izlerken beğenme veya beğenmeme düğmelerinin yanı sıra videolarla ilgili yorumlara da erişilebiliyor.
Ayrıca, kullanıcılar, videonun uygun olup olmadığını işaretleyebildiği gibi güvenli arama filtrelemesi de yapabiliyor. Uygulamada 720p'ye kadar olan videolar yürütülebiliyor.          

BAŞBELASI'NDAN KAHKAHA TUFANI


Akşehir Belediyesi tarafından Akşehirli tiyatro severlerle buluşturulan Esen Tiyatro’nun ‘Baş Belası’ isimli oyunu izleyicilerden tam not aldı. İki saat süren oyun boyunca izleyenler gülme krizine girdi.


Akşehir iBelediyesi, Tiyatro Esen tarafından sahnelen 'Baş Belası' isimli tiyatro oyununu, Akşehirli tiyatro severlerle buluşturdu.
Akşehir Kültür Merkezi'nde seyirciyle buluşan oyunda; Arda Esen, Çiğdem Batur ve Sedat Bilenler gibi değerli sanatçılar rol aldı.
            Yaklaşık iki saat süren oyun boyunca kahkahalara boğulan izleyiciler, oyun sonunda tiyatro ekibini ayakta alkışladı. Oyunun sonunda Akşehir Belediye Başkan Yardımcısı Yahya Yıldız tarafından oyunculara bir plaket takdim edilirken Tiyatro Esen’in sahibi oyuncu Arda Esen ise oyunu sergiledikleri Akşehir Kültür Merkezi’ne ve Akşehir Belediye Başkanı Abdülkadir Oğul’a övgü dolu sözler sarf etti. Esen “O kadar şanslısınız ki, bunun kıymetini eminin iyi biliyorsunuzdur. Türkiye’nin hemen hemen her yerine gidip oyun oynuyoruz. Sizlere gerçekten imrendik ve sizleri gerçekten kıskandık. Çünkü her şeyden önce bu kadar güzel bir ilçede yaşıyorsunuz. İkincisi bu kadar güzel ve başarılı bir Belediye Başkanı ve ekibi var. Abdülkadir Bey sanat konusunda duyarlılığını her noktada gösteren ve seven, halkını ilçesini çok fazla seven ve sanatçıyla halkını her fırsatta buluşturmaya çalışan çok özel, gönlü zengin, sanatsever bir başkan. Bu anlamda da çok şanslı olduğunuzu düşünüyorum. Ayrıca böyle bir tiyatro salonu Türkiye’de belki 10 tane ya vardır, ya yoktur, onlarda büyükşehirde. Bu anlamda da çok şanslısınız. Akşehir’de yaşamak bir ayrıcalıkmış. Bizlerde fahri hemşehriniz gibi hissettik kendimizi” diye konuştu.
            Arda Esen’in ardından oyunun yazarı ve oyuncu Eray Yasin Işık’ta “Mizahın doğduğu topraklarda yani bizim önderimiz olan Nasreddin Hoca’nın memleketinde biz mizah yapmaya çalıştık. Biz Tiyatro Esen’i kurarken bizim insanımızın hikayesini biz anlatalım, yerli işi olsun istedik ve bu komedi gölüne bir maya çaldık. Ya Tutarsa İşte Baş Belası” diye duygularını paylaştı. İzleyiciler oyuncuları ayakta alkışladı.

20 Aralık 2012 Perşembe

Galatasaray'ın Rakibi Schalke Oldu


Galatasaray son 16 turunda Schalke ile eşleşti.En kolay rakibi çektiğimizi düşünüyorum.

Diğer eşleşmeler;


Porto - Malaga
Valencia - PSG
Real Madrid - M.United
Arsenal - B.Münih
S.Donetsk - B.Dortmund
Milan - Barcelona
Celtic - Juventus


UEFA Şampiyonlar Ligi’nde ikinci turdaki ilk karşılaşmalar, 12-13 ve 19-20 Şubat 2012 tarihlerinde grup aşamasını ikinci sırada bitiren takımların ev sahipliğinde gerçekleşecek. Rövanş maçları ise 5-6 ve 12-13 Mart 2012 tarihlerinde grup liderinin evinde oynanacak.

18 Aralık 2012 Salı

15 Aralık 2012 Ehliyet Sınav Soruları ve Cevapları

Benimde "B" sınıfı ehliyet için cumartesi girdiğim sınavın soruları ve cevapları yayınlanmıştır.Ben kontrol ettim.Hepsinden geçiyorum artık sıra direksiyon sınavında inşallah.Aşağıdaki linkten Milli Eğitim sitesindeki sınav soruları bölümüne ulaşabilirsiniz.Geçtiniz mi kaldınız mı yorumlarınızı bekliyorum :D

LİNK: http://meb.gov.tr/duyurular/duyuruayrinti.asp?ID=9938

Meireles'in o hareketi karikatürlük oldu.


Arena'daki derbide hayatının ilk kırmızı kartını gören Meireles'in hakeme yaptığı hareket karikatür konusu oldu.

Raul Meireles'in, kırmızı kart gördükten sonra Özkahya'ya yaptığı bu hareket büyük tartışma yaratırken, Kafa Tribün isimli internet sitesinde karikatürü yapıldı.



Ustura Kemal Yayından Kaldırıldı

Yurtta kaldığım için fazla dizi takip edemiyorum ama kayıp şehir ve ustura kemal fanatiğiyim.Dizinin günü geçtikten sonra internetten izliyorum genellikle.Yine ustura kemal'i izlemek için girdim internete.Birçok sitede dolaştım ama bölümü bulamadım.Biraz internette araştırma yaptım ve dizinin yayından kaldırıldığını buldum.Neden olarak dizinin reyting yüzünden ShowTv tarafından yayından kaldırılmıştır diye sitesinden duyurmuş.En kısa zamanda geri yayına girmesini bekliyorum.

TrendYol


Arkadaşlar domain masraflarımı çıkarmak için TrendYol affliate programına başvurdum.Sitemi incelemişler ve bugün mail geldi onaylamışlar programı.Sizde linke tıklayarak hem kendiniz hem ben kazanayım.Üye olarak indirimlerden yararlanın.Sitenin sağ sidebarından Trendyol linkine ulaşabilirsiniz.

16 Aralık 2012 Pazar

I'm (Ben)

Örnekler:


"I'm so tired."--------------------------->Çok  yorgunum.
"I'm confused."------------------------>Kafam karışık.
"I'm happy."---------------------------->Çok mutluyum.
"I'm twenty three years old."------->Ben yirmi üç yaşındayım
"I'm hungry."--------------------------->Acıktım.
"I'm nervous."------------------------->Ben gerginim.
"I'm excited."--------------------------->Ben heyecanlıyım.
"I'm from Seattle."--------------------->Ben Seattle'danım.

İnglizce Gramer Dersleri

Sizler için en basit olan gramer derslerini derledim arkadaşlar.Yavaş yavaş onları ekleyeceğim.

NASREDDİN HOCA FIKRALARI ŞARKI OLDU


Akşehir Belediyesi ve Ünlü Sanatçı Erol Büyükburç ortak bir proje ile Nasreddin Hoca’nın bazı fıkralarını şarkı haline getirdi.

10 fıkra şarkı haline getirilip bir albümde toplanarak beğeniye çıkıyor. Ünlü Sanatçı Erol Büyükburç albümdeki bir şarkı için de Akşehir’e gelerek Nasreddin Hoca kılığına girip klip çekimi yaptı.
Dünyaca ünlü Gülmece Ustası ve Filozof Nasreddin Hoca’nın fıkraları şarkı haline getiriliyor. Akşehir Belediyesi ile Ünlü Sanatçı Erol Büyükburç’un ortak projesi kapsamında yapılan bir albümde Nasreddin Hoca’nın 10 fıkrası şarkı haline getiriliyor. Albüm çalışmalarını tüm hızıyla devam ettiği öğrenilirken Sanatçı Erol Büyükburç albümde yer alacak bir şarkı için de Akşehir’e gelerek klip çekimleri yaptı.

              






  Halim Ne Olurdu-Kabak isimli şarkı için Nasreddin Hoca Türbesi, Tekke Köyü, Gülmece Parkı, Akşehir Mutfağı, Akşehir Evi ve Seyyid Mahmud Hayrani Türbesi gibi mekanlarda çekimler yapıldı. Klipin bir bölümünde ise sanatçı Erol Büyükburç Nasreddin Hoca kostümü giyerek Nasreddin Hoca oldu. Akşehirli çocuklarında rol aldığı klip çekimleri 2 gün sürdü.
                Yapılan çalışma ve albüm hakkında bir açıklama yapan Akşehir Belediye Başkanı Abdülkadir Oğul “Nasreddin Hocamızın o ders veren insanları eğiten fıkralarını uzun zamandır dinliyoruz. Biz bu fıkraları bir de şiirsel olarak dinlenmesini ve onların bestelenmesini istedik. Değerli sanatçımız Sayın Erol Büyükburç’la da bu konuda görüştük. Erol Büyükburç’un şiirsel anlatımı ile de bu fıkraların besteleri yapıldı. Bu bestelerle biz çocuklara da ulaşmak istiyoruz. Böylece çocuklar bu bestelerde dinledikleri Nasreddin Hoca fıkraları ile hem eğitilecekler, hem de ders alacaklar. Be değerli sanatçımız Sayın Erol Büyükburç’a bu katkılarından dolayı çok teşekkür ediyorum” dedi.
                Sanatçı Erol Büyükburç ise bir Nasreddin Hoca sevdalısı olduğunu belirterek “Bu çalışmayı çok büyük bir zevkle yaptım. 10 fıkrayı şiirleştirip besteledim. Menajerim Osman Nuri Yazıcı ile birlikte Akşehir’de güzel bir klip çalışması da yaptık. Ayrıca Nasreddin Hocamızın tüm kimliğini ifade eden bir şiirde yazdım. O şiirin de klipi çekildi. Böylece Nasreddin Hoca’nın asıl kimliğini, onun özgün kimliğini aktarmak yansıtmak adına çok önemli bir çalışma yaptığımıza inanıyorum” diye konuştu.
                Sanatçı Erol Büyükburç başta Akşehir Belediye Başkanı Abdülkadir Oğul olmak üzere, tüm Akşehirlilere ve Belediye Kültür Birimi yetkililerine gösterdikleri ilgi ve yardımlardan dolayı teşekkür ederek Nasreddin Hoca’yı her platformda dile getirmeye devam edeceğini belirtti.

14 Aralık 2012 Cuma

BAŞAK GIDA'DAN ÇORBAMATİK MAKİNESİ


Akşehir'de gıda sektöründe faaliyet gösteren Başak Gıda yeni ürettiği hazır çorbamatik makinesini tanıttı.



Cumartesi günü Başak Gıda’nın yeni ürünü Çorbamatik’in tanıtımı Türkiye’de ilk önce Akşehir’de 24 Ağustos Bulvarı Tezcan Apartmanı altındaki Budak Market’te tanıtıldı.

 Başak Gıda Bölge Satış Yetkilisi İbrahim Sol, "Türkiye çapında başlattığımız lezzet kampanyamızın ilk durağı olarak bu tanıtımı Akşehir'de başlattık. Amacımız halkımızı ve öğrenci arkadaşlarımızı çabuk çorbamızla tanıştırmak ve damaklarda unutulmayacak Başak Çorba tadı bırakmak, halkımızı yeni lezzetlerle buluşturmak." dedi.    


13 Aralık 2012 Perşembe

NASREDDİN HOCA TÜRBESİ VE AKŞEHİR MUTFAĞI’NA YOĞUN İLGİ


Tur firmaları ardı ardına Akşehir’e gelerek Nasreddin Hoca Türbesi’ni ziyaret ederken, Akşehir’e özgü lezzetleri tatmak isteyenler de Akşehir Mutfağı’na uğruyor.
Konya’da düzenlenen Şeb-i Arus törenlerine katılan ziyaretçiler Akşehir’e uğramadan geçmiyor. Konya’daki törenler için turlar düzenleyen büyük turizm firmaları güzergahlarına Akşehir’i de dahil ederek Akşehir’in turizmine katkı sağlıyorlar. Hafta sonundan bu yana Akşehir’e iki yüze yakın tur otobüsünün geldiği öğrenilirken, ziyaretçiler özellikle Nasreddin Hoca Türbesi, Gülmece Parkı, 800. Yıl Çarşısı ile Akşehir Mutfağı’na ilgi gösteriyor.
Akşehir’de bol bol hatıra fotoğrafı çektiren ziyaretçiler, Akşehir Konağı altındaki hediyelik eşya satıcılarından da Akşehir’e ve Nasreddin Hoca’ya özgü hediyelik eşya çeşitlerinden alıyorlar.


AKŞEHİR MUTFAĞI YEMEKLERİNE BAYILDILAR
Akşehir’e gelen turlardaki ziyaretçilerin Akşehir’e özgü yemekleri tatmak için uğradığı mekanların başında ise Akşehir Mutfağı geliyor. Akşehir’e özgü yöresel yemeklerden ve tatlılardan yiyen ziyaretçiler özellikle peynir baklavası ve mercimekli bükme’ye hayran kalarak yemeklerden oldukça memnun kalıyorlar.
 Akşehir’de böyle otantik bir mekanın hizmete açılmasından dolayı memnun olduklarını dile getiren ziyaretçiler, Safranbolu Beypazarı evlerinden sonra Akşehir evlerinin daha muhteşem olduğunu belirterek kendi çevrelerine övgüyle ve memnuniyetle bahsedeceklerini belirtiyorlar.
Akşehir Mutfağında sunulan lezzetlerden tadan ziyaretçiler börek ve tatlılardan paket yaptırıp sevdiklerine de götürüyorlar.
Görüştüğümüz  tur operatörleri de özellikle yeni düzenlenen türbe otoparkı ve sosyal alışveriş alanları konusunda Akşehir Belediyesi’ne teşekkür ederek, diğer zamanlarda da tur güzergahlarına Akşehir’i dahil ettiklerini belirttiler. Bu hafta ve önümüzdeki hafta dahilinde Akşehir Mutfağı için turların rezervasyonlarının da yoğun olduğu öğrenildi.




G.D.O Karakedi Fragman


Şafak Sezer'in senaryosunu yazdığı ve başrolde oynadığı 'G.D.O. KaraKedi' filmi, 25 Ocak 2013'te vizyona girecek.
Balat'ta yaşayan Gürkan, Duran ve Orhan isimli üç kardeşin başına gelen komik ve macera dolu olayları konu alan filmin fragmanı, sosyal paylaşım sitelerinde ve sinemalarda yayınlanmaya başladı.

Yapımcılığını Setra Film'in, yönetmenliğini de Murat Aslan'ın üstlendiği filmde, Serkan Şengül, Volkan Başaran, Seda Yıldız, Şener Kökkaya, Durul Bazan, Erdem Akakçe, Hamdi Kahraman, Demet Bölükbaşı, Melisa Aslı Pamuk, Server Mutlu, Halil Kumova ve Cenk Kangöz izleyici karşısına çıkacak.

Karikatürler Serisi-1

Hep teknoloji yazıları paylaşmaktan bende yoruldum arkadaşlar.Şimdi karikatür dergilerinde en çok güldüğüm karikatürleri paylaşacağım.















11 Aralık 2012 Salı

Samsun’da “12.12.12” yoğunluğu

Samsun
    Samsun’da “12.12.12” tarihinde evlenmek için müracaat eden çiftlerden yer bulamayanlar yoğunluk nedeniyle 11.12.12 tarihinde evleniyor. 


Samsun’da nikah tarihlerinin “12.12.12” olmasını isteyenlerden gelen talep nedeniyle nikah dairelerinde yoğunluk yaşanırken, 12.12.2012 tarihine gün bulamayanlar da bir gün öncesi veya bir gün sonrasına nikah tarihi alabildiler.Samsun’da kış aylarında ortalama 7 nikah, yaz aylarında da 16 nikahın kıyıldığını belirten yetkililer, 12.12.12 tarihinde de İlkadım Belediyesi nikah memurluğu 23 çiftin nikahını kıyacak.
Seçil Canayakın ve Recep Keskin çifti 12.12.2012 tarihinde evlenmek için İlkadım Belediyesi Nikah memurluğuna müracaat ettiler. Fakat o tarihte yer olmadığı için nikahlarını bugünden kıydırmak zorunda kaldılar. Çiftin nikahını da İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş kıydı.

12.12.2012 tarihinde yoğunluktan dolayı tarih alamadıklarını belirten 20 yaşındaki gelin adayı Seçil Canayakın, “Bizde 12.12.12’yi istiyorduk ama aşırı yoğunluktan dolayı olmadı. 12.12.12 değil de 11.12.12 tarihide evleniyorum. Sonuçta evleniyorum bunun mutluluğu var. 12.12.12 tarihinde evlenmek istememin sebebi son özel tarih olduğu için bu günü istemiştim” dedi.

Yoğunluktan bugünü tercih ettiklerini ifade eden 23 yaşındaki damat adayı Recep Keskin, “12.12.12 tarihi bizim için daha iyi olurdu ama olmadı. Aslında 20.12.2012 gibi bir tarihte vardı. Bu tarihte biraz geç olduğundan bugüne almayı tercih ettik. 12.12.12 tarihine talepler çok olduğundan bizde 11.12.12 tarihini istedik” diye konuştu.

12.12.12 tarihinde çok yoğun bir nikah yaşayacaklarını belirten İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, “Yarın 12.12.2012. Bu yüzyılda bir oluyormuş. Bu nedenle bu tarihte evlenmek isteyen çok talep var. Çünkü aynı tarih 100 yıl sonra tekrar geliyormuş. Herkes bu anı yaşamak istiyor. Yarında çok büyük bir mesai yaşayacağız. 12.12.12 tarihinde akşama kadar nikahta yapsak yetişmeyecek durumda. Dolayısıyla bu taleplerin bir kısmını bugünden aldık ki yükümüzü hafifletmeye çalışıyoruz. Herkesin talebi 12.12.12 anlamlı gün olduğu için böyle değerlendiriliyor. Bizde bugünden 12.12.12’yi yaşamış oluyoruz” şeklinde konuştu.

12.12.12  tarihi için diğer haberlere aşağıdaki linkten bakabilirsiniz.
KAYNAK:  LİNK

Tema Değişikliği

Arkadaşlar eski temayı yine değiştirdim.Bu sefer tek sidebarlı bir tema kullandım.Hemen sağda "sosyal ağlar" var.(RSS,Google+,Twitter,Facebook)

Onun altında 4 adet 125*125 reklam alanı var.3 tanesi doldu.Siz de karşılıklı  reklam istiyorsanız linkteki yazıyı okuyun ve mesaj atın.

Onların altında "Bumerang Şablonları" var.Onları yerleştirmek zorundaydım.

Ve en önemlisi artık benim de bloğumda bir kategori kısmı olacak.Onun için çalışmalar yapıyorum.10-15 adet kategori yaparak her konuda bloğumda yazı yazmayı amaçlıyorum.İnşallah beğenerek takip edersiniz.

Reklam yeri için iletişime geçebilirsiniz.

Tablet Alırken Dikkat Edilmesi Gereken Özellikler



Tabletlerin ne kadar faydalı, işe yarar cihazlar oldukları bir süredir tartışılıyor. Zira bu cihazlar genellikle iş üretmekten çok, içerik tüketmeye yönelikler. Ancak yine de elinde bir tablete rastladığımız insanların sayısı giderek artıyor. Tabletler, büyük ekranlarıyla evimizde PC'mizin başına geçmeden internette gezinmeye veya dışarıdayken ağır bir laptop'a gerek kalmadan e-postalarımızı okuyup cevaplamamıza izin veriyor.
Ancak piyasadaki bir tablet, diğerinden oldukça farklı olabiliyor. iPad, Galaxy Note 10.1 veyaMicrosoft Surface (ki ülkemizde satılmıyor) gibi tabletlere paranız yetmiyorsa, daha hesaplı seçenekler gözünüze çarpmaya başlıyor. Öyle ki teknoloji mağazalarında 150 TL'lık tabletler bulmanız bile mümkün. Ancak "ucuz" bir tablet alırken dikkat etmeniz gereken birkaç şey var; aksi halde onu kullanırken eğlenmekten çok canınız sıkılabilir.
İşletim sistemleri
Bazı tabletlerdeki işletim sistemleri eski veya işe yaramaz olabilir. Aşağıdaki işletim sistemlerine sahip tabletleri satın almamanız birçok durumda yerinde olacaktır.
Android 2.3 ve öncesi: Android, 3.0 ve daha sonraki sürümlerde tabletler için tasarlanmış bulunuyor. Dolayısıyla Android 2.3 ve öncesindeki sürümler, genellikle tabletlerde iyi bir performans vermiyor.
WebOS: HP TouchPad'in işletim sistemi olan WebOS, incelemelerde olumlu notlar alsa da artık terkedilmiş bir işletim sistemi. TouchPad'de Android veya Linux çalıştırmanız mümkün, ancak cihazınızı kurcalamakla uğraşmak istemiyoranız, TouchPad'den uzak durmalısınız.
Windows CE: Bugün bazı tabletlerde hala Windows CE bulmanız mümkün. Ancak Windows 8'in tabletlere geldiği günümüzde Windows CE beklentilerinizi karşılamayacaktır.
KAYNAK:  CHIP ONLINE